Şişmanlık ameliyatları ilk kez 1950’li yıllarda yapılmaya başlanıyor. Ancak o dönem şimdiki gibi laparoskopi yani kapalı ameliyat teknolojisi yok. Bu yüzden ameliyatlar açık cerrahi yöntemle yapılıyor ve hastalar çok uzun hastanede yatıyor. Ağrıları sızıları daha çok oluyor. O yüzden o dönemde obezite cerrahisi çok gelişemiyor.
90’lı yılların sonunda laparoskopi (kapalı ameliyat)teknolojisindeki gelişmelerle obezite ameliyatları büyük bir hız kazanıyor ve dünyanın en çok yapılan ameliyatlarından biri olarak bugünlere geliyor.
Biliyorsunuz şeker hastalığının (tip 2 diyabet) en önemli nedenlerinde biri fazla kilolar. Şeker hastalığı ve obezite adeta ayrılmaz iki kardeş gibiler. Günümüzde bile hala şeker hastalığının tedavisi tam olarak bulunmuş değil. İşte o günlerde Walter Pories adından bir obezite cerrahı kimsenin fark etmediği bir şey fark ediyor.
Obezite ameliyatlarının sadece kilo verdirmediğini aynı zamanda bu ameliyatlarla şeker hastalığının da iyileştiğini. Bu konuda bir çalışma yaparak ‘’ Kimin aklına gelirdi ki’’ isimli bir makale yayınlıyor. Bu makale bilim dünyasında büyük ses getiriyor. Tüp mide ameliyatı ve diğer obezite cerrahisi yöntemlerinin şeker hastalığını da iyileştirdiği fark edilince obezite ameliyatı olmak isteyen hasta sayısında inanılmaz bir artış oluyor. Bu yüzden şişmanlık ameliyatlarının günümüzde en sık uygulanan ameliyatlardan biri olmasında bu bilim insanının büyük katkısı olduğunu düşünüyorum.