Bariatrik cerrahi günümüzde obeziteyle mücadelede en etkili yöntemdir. Bariatrik cerrahi yönntemler içinde de en çok uygulanan yöntem tüp mide ameliyatıdır. Tüp mide ameliyatı dünya genelinde tüm obezite ameliyatları içinde %60’lık bir orana sahiptir.
Tüp mide ameliyatı sonrası tat ve koku duyusundaki değişiklikler veyahassasiyet artışı bilinen bir gerçektir. Bu durum tüp mide ameliyatı sonrası özellikle erken dönemde çoğu hasta tarafından anlatılmaktadır.
Bu durumun hastalar açısından birçok faydası vardır aslında. Çalışmalar tat ve koku hassasiyeti gelişen hastaların diğerlerine göre daha iyi kilo verdiklerini göstermektedir.
Yakın zamanda 103 hasta üzerinde yapılan bir çalışmada tüp mide ameliyatı sonrası %73 hastada tat %50 hastada koku hassasiyetinde artış olduğu tespit edilmiştir. En çok tat hassasiyetindeki artış tatlı ve ekşi gıdalara karşı olmaktadır. Bazı kişilerde tatlı hassasiyeti o kadar fazladır ki ameliyat sonrası içmeleri gereken protein shakeleri bile içememektedirler. Bu kişiler için tatsız protein içerikleri bir alternatiftir ve gerektiğinde kullanılmalıdır. Çünkü tüp mide ameliyatı sonrası özellikle ilk 6 ay yeterli protein alımı kişiler açısından çok önemlidir. Amaç sadece kilo vermektir kas kaybı istenmeyen bir durumdur.
Tat ve koku duyusunda hassasiyet gelişen kişiler mide küçültme ameliyatı sonrası özellikle tatlı yiyeceklerden uzak durmakta hatta bu gıdalardan tiksinebilmektedirler. Ameliyat öncesi tatlı ve karbonhidrat bağımlılığı olan bu insanlar açısından bu yeni durum bir avantajdır aslında. Bu kişilerin diğerlerine göre daha iyi kilo vermeleri bundan dolayı olabilir.
Tüp mide ameliyatı sonrası tat ve koku duyusundaki hassasiyet artışının tam olarak nedeni bilinmemektedir. Ancak biz biliyoruz ki tüp mide ameliyatı aynı zamanda hormonl etkileri olan bir ameliyattır. Bağırsaktan salgılanan hormonlardaki değişikliklerin sinir sistemi üzerindeki etkileri koku ve tat duyusundaki değişikliklerin bir nedeni olabilir.
İnsanların yeme alışkanlıklarını ve açlık tokluk durumlarını bağırsaklardan beyne iletilen sinirsel mesajlar belirler. Tüp mide ameliyatı sonrası midenin %80’lik bölümü çıkarılınca bağırsaklardan beyindeki bu merkezlere giden mesajlar da değişmektedir. Ameliyat sonrası insanların uzun süre açlık hissetmemesinin nedeni de mideden salgılanan grelin hormonunun seviyesindeki azalmadır. Bu durum kişilere tüp mide ameliyatı sonrası uzun bir süre aş ermeden konforlu bir şekilde kilo verme imkanı sağlamaktadır.
Mide küçültme ameliyatından etkilenen diğer bir hormon ise LEPTİN HORMONUDUR. Bağırsaklar ve beyin arasındaki mesajlaşmada yağ hücrelerinden salgılanan bu hormon tokluk hormonudur. Yağların nasıl depolanacağını belirleyen bir hormondur aynı zamanda.
Sonuç olarak tüp mide sonrası bağırsaklar ve beyin arasındaki gidip gelen mesajlaşmadaki hassasiyet artışı hem tat ve koku duyusunu daha da keskinleştirmekte hem de azıcık yiyerek doymayı ve uzun süre tok hissetmeyi sağlamaktadır. Keşke bu etki uzun yıllar devam etse, ama öyle değil.